
ELEKTRİKLİ ARAÇ ŞARJ İSTASYONLARI
Elektrikli ve hibrit motorlu araçların sayısının giderek arttığı günümüzde, elektrikli araç şarj istasyonlarına olan ihtiyaç da buna paralel olarak artış gösteriyor.Motorlu taşıtlarda fosil yakıtların yerini almaya başlayan elektrikli araçlar, karbon emisyonu, maliyet ve çevre güvenliği konularında ön plana çıkıyor.
ELEKTRİKLİ ARAÇ ŞARJ İSTASYONLARI
Elektrikli ve hibrit motorlu araçların sayısının giderek arttığı günümüzde, elektrikli araç şarj istasyonlarına olan ihtiyaç da buna paralel olarak artış gösteriyor.Motorlu taşıtlarda fosil yakıtların yerini almaya başlayan elektrikli araçlar, karbon emisyonu, maliyet ve çevre güvenliği konularında ön plana çıkıyor.
Birçok Avrupa ülkesinde fosil yakıt tüketen araçların üretimi kısıtlanırken, elektrikli motorlarla çalışan araç üretimi bu üretim boşluğunu hızla dolduruyor. Benzinli ve dizel araçların Avrupa’da 2030’lu yılların ikinci yarısında üretiminin tamamen sona erdirilmesi planlanıyor.
Bu durum, bizlere yakıt istasyonlarının yerini yavaş yavaş elektrikli araç şarj istasyonlarına bırakacağını gösteriyor. Daha şimdiden, yakıt istasyonlarının birçoğunda elektrikli araç şarj üniteleri yerlerini almaya başladı.
Türkiye’de Elektrikli Araç Şarj İstasyonları
Türkiye, yerli otomobil atılımı ile, motorlu araç ithalatını azaltmayı ve satın alan değil, satan bir ülke haline gelmeyi amaçlarken, günümüz teknolojisinin getirdiği “elektrikli araç” kavramını esas aldı. TOGG adı verilen yerli otomobilin yakında seri üretimine ve satışına başlanacak olması, ülkemizi elektrikli şarj istasyonlarına olan ihtiyacı karşılamaya yönelik tedbirlerin şimdiden alınmasına bir anlamda da mecbur kıldı.
Buna bağlı olarak, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, 2022 yılında yaptığı bir davetle, firmaları elektrikli araç şarj istasyonlarının kurulması için teşvik etme yönüne gitti.
Proje kapsamında sağlanacak destekle, Türkiye’nin elektrikli araç şarj kapasitesini en hızlı arttıran ülkelerden biri olma yolundaki hedefleniyor.
Elektrikli Araç Şarj İstasyonları Neden Önemli?
Öncelikle fosil yakıtların sonu olan kaynaklar olduğunu unutmamak gerekiyor. Dünyanın sadece belli başlı bölgelerinde oluşmuş olan petrol, üretim/tüketim maliyeti, tekelleşme, ülkeler arası rekabetin artması ve hatta savaşlara varan sonuçlara yol açması, karbon emisyon hacmindeki hızlı artış ve üretici ülkelere olan bağımlılık nedenleri ile pek çok ülkenin alternatif yaratmaya çalıştığı bir enerji kaynağıydı.
Elektrik gibi göreceli olarak temiz ve güvenli bir enerjinin otomobil endüstrisine girmesi teknolojilerini bu yönde oluşturan ve geliştiren ülkelere artık petrol bağımlılığından kurtulmak veya en azından en aza indirmek için çok ciddi bir fırsat sunuyor.
Doğal olarak, bu teknolojik hamlenin getireceği altyapının da sağlanması ve sürekli olarak geliştirilmesi zorunlu bir ihtiyaç.
Günümüz teknolojisi ile üretilen araç bataryalarının sağladığı yol mesafesine uygun şekilde konumlandırılmış elektrikli araç şarj istasyonlarının varlığının yanında, yeterliliği de bu tür araçları tercih etmeye çalışılan tüketicileri de cezbetmeye yardımcı olacaktır.
Doğal olarak nihai tüketici, dolu bir batarya ile kat edebileceği mesafeyi bilecek ve şarj problemi yaşamadan, ihtiyaç duyacağı takdirde elektrikli aracını konforlu bir şekilde hızlı şarj edebileceği yeterli sayıda araç şarj istasyonlarının da varlığından emin olmak isteyecektir.
Tüm modern dünya ülkeleri gibi Türkiye de teknolojinin imkanlarını kullanmayı, enerjide dışa bağımlılığını minimuma indirmeyi, bunu yaparken daha hızlı, temiz, konforlu ve güvenli bir altyapı sağlamayı tercih etmiştir.
Elektrikli araç şarj istasyonlarının kurulması ve yaygınlaştırılması misyonunda görev alan tüm firmalar, kamu-özel sektör iş birliği ile ülkemizin “muasır medeniyetler” arasındaki yerini korumasına da kılavuzluk edeceklerdir.